29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, avukatı aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yaptı. Yapılan başvuruda, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker ve örgüt üyelerine yönelik adli makamlarca yürütülen soruşturma kapsamında kısa süre önce kolluk kuvvetlerince operasyon yapıldığı hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi: "İçişleri Bakanı olan müvekkilimin bilgisi dahilinde yapılan bu operasyon sonrası organize suç örgütü lideri, özellikle müvekkilimin kendisiyle ilgili açıklamalar yapmasından sonra müvekkilim hakkında da gerçeğe aykırı, tamamen algı yaratmaya yönelik uydurma içerikli video yayımladı. Söz konusu videoların içeriği incelendiğinde müvekkilim ile ilgili daha önce de kötü niyetli çevrelerce dile getirilen dedikodu niteliğinde hususlar ile birlikte uydurma hikayelerle iftira ve hakaretlerde bulunulduğu kolaylıkla tespit edilebilecektir. Söz konusu videoda iddia edilen, DYP Genel Başkanlığı adaylığı sürecinde müvekkilimin kongre salonuna, teşkilat binalarına sokulmadığı, şüphelinin de o süreçte müvekkilime yardım ettiği, şüpheliye korumanın müvekkilim tarafından verildiği, hakkında dosya hazırlandığına dair müvekkilim tarafından şüpheliye haber verildiği, müvekkilimin İstanbul'u kendisinin yönetmediğini, başkaları tarafından yönetildiğini söylediği, şüphelinin yurt dışına kaçışı sürecinde haber aldığı, yurt dışından dönüşüne dair kendisine söz verildiği iddiaların araştırılmasını talep ediyoruz." Başvuru dilekçesinde ayrıca Sedat Peker'in 20 Mayıs 2020'de yayımladığı videoya işaret edilerek, "FETÖ üyelerinin dile getirdiği bazı iddiaların, yine bazı kesimlerce yapılan dedikoduların asılsız olduğunu 'Sayın İçişleri Bakanı beni kaçırmış. Bakan ile hayatımda bir kere yan yana gelmedik veya hiçbir özel dostluğu gerektirecek bir durum olmadı, tanımıyorum.' diyerek yalanlamışken kendisine ve örgüt üyelerine yapılan operasyon sonrası bu kez daha önce yalanladığı iddiaları, dedikoduları kendisinin söylemesi basit bir çelişki değil videonun operasyonel amaçlarla yayımlatıldığını ortaya çıkaran önemli bir durumdur." ifadelerine yer verildi. Dilekçede, "Gelinen aşama şüphelinin bu uydurma senaryolara dayalı tüm hakaret ve iftiraları ile ilgili Sayın Başsavcılığınızca kapsamlı araştırma ve soruşturma yapılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur." denildi. Türkiye'de içten ve dıştan gelen tüm engellemelere rağmen terörle ve diğer tüm suçlarla büyük bir kararlılıkla mücadele edildiği belirtilen dilekçede, şunlar kaydedildi: "Kahramanlarımızın büyük fedakarlıklar gösterdiği bu dönemde, iç ve dış şer odaklarınca var güçleriyle istikrarsızlaştırılmaya çalışılan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin İçişleri Bakanı olan, PKK, FETÖ, DHKP-C, DAEŞ ve diğer tüm terör örgütlerine, suç örgütlerine karşı teşkilatıyla birlikte amansız mücadele ettiği için sayısız hakaret, iftiraya ve saldırıya maruz kalan ve ABD tarafından hakkında iki kez kişisel yaptırım kararı alınan müvekkilim ile ilgili olarak belirli çevrelerden beslenen ve yalan üzerine kurgulanmış haberler bir süredir periyodik olarak servis edilmektedir. PKK, FETÖ, DHKP-C, DAEŞ ve diğer terör ve organize suç örgütleriyle etkin ve kararlı bir mücadelenin sürdürüldüğü bir zaman diliminde kasıtlı bir şekilde bu haberlerin yapılması, videoların yayımlanması suretiyle müvekkilimin ve aile bireylerinin yıpratılması, netice de kolluk kuvvetlerinin moral ve motivasyonunun olumsuz olarak etkilenmesinin amaçlandığı çok açıktır." Başvuru dilekçesinde son dönemde organize suç örgütlerine yönelik yapılan operasyonlara ilişkin de veriler yer aldı. İçişleri Bakanlığı tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinden bugüne organize suç örgütlerine yönelik olarak 1798 operasyon gerçekleştirildiği, bu operasyonlarda 22 bin 636 şüphelinin gözaltına alındığı, bunlardan 8 bin 414'ünün tutuklandığı hatırlatıldı. Dilekçede, "Görüldüğü üzere son yıllarda organize suç örgütlerine yönelik yapılan etkili operasyonlar sonrasında bu kez mafya saldırısına, kurgusuna muhatap kalınmıştır." ifadesi kullanıldı. Soylu ayrıca Peker’in kendisine yönelik sözleriyle ilgili "hakaret ve iftira" suçlaması ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda da bulundu. Başvuru dilekçesinde Peker ile beraber hareket edenlerin tüm iletişim ve irtibatlarının tespit edilmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması istenerek, "Belirtilen nedenlerden müvekkilim hakkındaki gerçeğe aykırı tüm iddialar ile ilgili araştırma yapılmasını, şüpheli hakkında da bu gerçeğe aykırı iddialarda yer alan hakaret, iftiralarla ilgili gerekli soruşturmanın yapılmasını, soruşturma tedbirlerinin uygulanması suretiyle delillerin toplanmasını, şüpheli ve tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında ceza davası açılmasını saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim." ifadelerine yer verildi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Yarın Hadi ve Süleyman Özışık hakkında suç duyurusunda bulunacağım

SuperHaber'den Cengiz Er'in haberine göre 'arabuluculuk' iddiasını yalanlayan Soylu, Süleyman Özışık ile yakın zamanda görüşmediğini ifade etti. Soylu, Hadi ve Süleyman Özışık hakkında yarın suç duyurusunda bulunacağını da belirtti. Sedat Peker ile hayatında hiç tanışmadığını söyleyen İçişleri Bakanı, açıklamasında, kendisi ile gerçekleştirildiği öne sürülen "arabuluculuk" ziyaretinin hiç yaşanmadığını vurguladı. Soylu, iddiaya ilişkin "Süleyman Özışık ile en son geçen yıl haziran ayında görüştüm, yakın zamanda Süleyman Özışık ile temasımız olmadı" ifadelerini kullandı. Kendisine bir kumpas kurulduğunu kaydeden Soylu sözlerine şöyle devam etti: "Yakından tanıdığımız arkadaşlar ismimizi kullanarak bir mafya lideri ile bana tuzak ve tezgah kurdular. Yarın sabah Hadi Özışık ile Süleyman Özışık hakkında suç duyurusunda bulunacağım. PKK ile terör örgütleri ve çeteler ile bu kadar mücadele veriyoruz, keşke başıma bir şey gelseydi de bugünleri görmeseydim."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Hadi ve Süleyman Özışık hakkında suç duyurusunda bulundu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gazeteciler Hadi ve Süleyman Özışık hakkında "hakaret", "iftira" ve "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım"dan suç duyurusunda bulundu. Soylu'nun avukatı Uğur Kızılca'nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçede, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker hakkında daha önce suç duyurusunda bulunulduğu, firari Peker'in iş birliğinde olduğu kişilerin tespit edilmesinin istendiği hatırlatıldı. Peker'in 18 Mayıs'ta sosyal medya hesabından, başlatılan soruşturmaları sulandırma, kamuoyunda kendi lehine algı oluşturma çabasıyla Hadi Özışık ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin 2 video yayınladığı anlatılan dilekçede, şüphelinin görüntüleri, Soylu tarafından sözde aracı gönderildiği iddiasını ispatlamak için yayımladığını ifade ettiği bildirildi. Soylu'nun avukatının sunduğu dilekçede, şunlara yer verildi: "ÖZÜR SUÇTAN KURTULMASI İÇİN YETERLİ DEĞİL" "Ancak videonun içeriğinden müvekkilimin bu görüşmenin gerçekleştirildiğinden, görüşmede geçen olaylardan bilgisinin olmadığı çok net bir şekilde anlaşılmaktadır. Diğer yandan bu görüşme aslında şüphelilerin acizliğini, müvekkilime yönelik kumpaslarını da net bir şekilde ortaya çıkarmaktadır. Müvekkilimin video içeriğinde kendisiyle görüşmeye geldiği iddia olunan Süleyman Özışık ile 20 Haziran 2020'den bu yana görüşmesi olmamıştır. Hadi Özışık'tan da bu yönde bir talepte bulunmamıştır. Ancak buna rağmen videoda Hadi Özışık'ın müvekkilimin ismini, tanışıklığını kullandığı, video içeriğiyle ilgili yönlendirmeler yaptığı görülmektedir. Yine video içeriği incelendiğinde bu videoların önce bundan yararlanacak olan terör örgütleri mensuplarına, bunlarla iş birliği halinde olan bazı siyasilere ve firari şüpheliyle iş birliği halinde olan kişilere servis edildiği anlaşılmaktadır. İş bu dilekçenin hazırlanması sırasında şüpheli Hadi Özışık müvekkilimin bilgisinin olmadığını, müvekkilimin isminin kullanıldığını kabul eden bir özür beyanı yayımlamıştır. Ancak bu özür beyanı şüpheli hakkında iddia ettiğimiz suçtan kurtulması için yeterli bir sebep değildir." Soylu'nun İçişleri Bakanı olarak tüm görevleri eksiksiz yerine getirmek için gece gündüz çalıştığı vurgulanan dilekçede, son dönemde Türkiye'nin iç ve dış politikasında başarılı işlere imza atıldığı belirtildi. Dilekçede, geçmişte olduğu gibi özellikle Türkiye ve Türk milletinin bölünmez bütünlüğünü hedef alan terör örgütlerine, milletin huzur ve sükununu bozan diğer tüm suç örgütlerine, bireysel suçlara karşı mücadelede ciddi başarı sağlanmasından rahatsız olan iç ve dış kesimlerin saldırısının şimdi de sürdüğü kaydedildi. "HAYALİ SENARYOLAR İÇNEREN BİR VİDEO" Dilekçede, şu ifadeler yer aldı: "Genç yaştan itibaren siyasetin içinde olan müvekkilim bu durumun bilincindedir. Müvekkilim, organize suç örgütü lideri firari şüphelisinin kendisinin düşmüş olduğu aciz durumdan kurtulmak için hezeyanlarıyla ve sığındığı çevrelerin eline tutuşturduğu senaryolarla yayımladığı uydurma içerikli videosuyla ilgili gerekli yasal başvuruları yapmıştır. Firari şüphelinin videolarını hatta içeriklerini önceden haber veren, videolar yayımlanır yayımlanmaz her nasılsa gerek sosyal medya gerekse televizyon kanallarında önceden bilgi sahibi oldukları her halinden anlaşılır şekilde analiz yapan, algı yaratmaya çalışan terör örgütleri mensuplarıyla bunlarla iş birliği halinde olan siyasilerin nemalanmaya çalıştığı bu mafya saldırısı da hiç şüphesiz sonuçsuz kalacaktır. Şikayetimize konu sözde görüntülü görüşmeye dair video da tıpkı diğeri gibi bu amaçla yapılmış özellikle müvekkilimin isminin kullanıldığı uydurma ve hayali senaryolar içeren bir videodur. Şüpheli eninde sonunda yakalanacak ve iş birliği halinde olduğu kişilerle birlikte mutlak surette yargılanacaktır. Dolayısıyla firari şüphelinin müvekkilim tarafından dolaylı ve doğrudan muhatap alınması mümkün değildir. Ülkemizin ve milletimizin 2023, 2071 hedeflerine huzur ve güvenle, tam bağımsız olarak ulaşmak elbette saldırısız olmayacaktır. Ancak organize suç örgütü lideri firari şüphelisi ile içerden ve dışardan iş birliği halinde olduğu şüphelilerin başlattığı mafya saldırısının, kumpasların tüm yönleriyle soruşturma tedbirlerine başvurmak suretiyle araştırılması ve şüphelilerin cezalandırılması için ceza davası açılması büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle iş bu şikayette bulunma zorunluluğu hasıl olmuştur." Suç duyurusu dilekçesinde, şüpheliler hakkında gerçeğe aykırı iddialarda yer alan hakaret ve iftiralarla ilgili soruşturma yapılarak delillerin toplanması ve ceza davası açılması talep edildi.

2 yıl önce

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu

"İftiradır, yalandır" AK Parti İstanbul İl Binası önünde açıklama yapan Yıldırım, "Bu kesinlikle iftiradır, yalandır. Şiddetle reddediyoruz. Bizimle uyuşturucuyu yan yana getirmek bize yapılacak en büyük yanlıştır. Tümüyle reddediyoruz. Olsa olsa "çamur at izi kalsın" yönünde bir suçlamadır. Unutmayalım ki ilk çamur atanın elleri kirlenir. Oğlum Venezuela’ya gitmiştir. İddia edildiği gibi ocak, şubat ayında değil, geçen sene aralık ayında gitmiştir. Orada koronavirüs test kiti, maske ve yardım malzemeleri dağıtmıştır. Ziyaret amacı da budur." ifadelerini kullanmıştı. Erkam Yıldırım, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu.

2 yıl önce

Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı'ndan Peker'e suç duyurusu

Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Başkanı Lokman Aylar ve avukat Barbaros Yılmaz Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusu dilekçesi vererek Ankara Adliyesi önündeki basın açıklaması yaptı. Vakıf Başkanı Lokman Aylar, Sedat Peker'in sözlerine ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya değil Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik ve bütünlüğüne yönelik bir saldırı olduğunu kaydetti. Başsavcılığına verilen dilekçede, Peker hakkında "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama" suçundan kamu davası açılması talep edildi. 'ÜLKEMİZİN LİDERİNİ YIPRATMAYA ÇALIŞIYORLAR' Aylar, devlet içinde şaibe yaratılmaya çalıştığını kaydederek, "Hükümet düşürmeye, bakan düşürmeye, ülkemizin liderini yıpratmaya, kurumları karıştırmaya, devletimiz için şaibe oluşturmaya, 'Türkiye mafya devletidir' algısı inşa etmeye ve 'zaaflar ülkesi' görüntüsü vermeye çalışıyorlar. Bu sebeple İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu hakkında kamuoyu tarafından organize suç örgütü lideri olarak bilinen Sedat Peker isimli şahıs tarafından sarf edilen beyanlar, bakanımız Süleyman Soylu beyin şahsı hakkında münferiden değerlendirilemeyeceğini, yapılan açıklamaların Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğüne, anayasal organların tamamına, vatanına, milletine ve varlığına yönelik saldırı mahiyetinde olduğundan bu uğurda canlarını feda eden kahramanlarımız ve bu uğurda uzuvlarını kaybeden gazilerimiz adına bu ülkeye beden ödeyen kahramanlar ve aileleri bu toprakları vatan yapmak için hayallerini feda eden gazilerimiz ve vatan yürekli Türk milleti buna müsaade etmeyecektir" dedi.

2 yıl önce

Göçmenlerle ilgili ırkçı açıklaması sonrası Tanju Özcan hakkında suç duyurusu

CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın yabancı uyruklu vatandaşlar ile ilgili bu açıklaması tartışmaların ve tepkilerin odağında. Uluslararası Mülteci Hakları Derneği CHP'li Bolu Belediye Başkanı Özcan hakkında "ırkçı söylemde bulunduğu"  gerekçesi ile suç duyurusunda bulundu. Tanju Özcan'a partisi CHP'den de tepki geldi. Yerel Yönetimlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Özcan'ın açıklamalarının kendisini bağladığını CHP'nin görüşünü yansıtmadığını açıkladı. Torun, "Su gibi temel bir yaşam hakkının engellenmesi parti politikalarımız ile taban tabana zıttır" ifadesini kullandı. Bolu belediyesi meclis toplantısına işaret eden Torun, "Aksi bir karar alınmayacağına inanıyoruz" dedi. "Vicdan ve insanlıkla bağdaşmaz" CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da Özcan'ın sözleri için "Nefret söylemi kokan girişim kabul edilemez"  tepkisini gösterdi. Bekaroğlu, "Bu düşünce anayasaya aykırı olduğu gibi vicdan ve insanlıkla bağdaşmaz" paylaşımını yaptı. "Geri adım atmayacağım" Tepkilerin odağındaki isim Tanju Özcan ise açıklamasını bir adım öteye taşıdı. Özcan, "Geri adım atmayacağım, daha fazlasını da yapacağım" dedi.

2 yıl önce

Tarım ve Orman Bakanlığı, Batuhan Onur Maz hakkında suç duyurusu

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; "Batuhan Onur Maz adlı Instagram kullanıcısı, paylaştığı bir videoda, çıkan yangına müdahale etmek istediklerini, yetkililerin kendilerini olay yerinden uzaklaştırdığını, helikopterlerin ve uçakların 6 saattir yangına müdahale etmediğini, yetkililerin kendisine ‘Bu ormanın yanmasını bekliyoruz’ şeklinde ifadede bulunduğunu belirterek; Bakanlığımız, orman ve itfaiye teşkilatını zan altında bırakmıştır. Videolarda yer alan hususların Bakanlığımızca kabulü mümkün değildir. Orman Kanunun 69’uncu maddesi ile orman yangınlarını önlemek ve söndürmek maksadıyla her türlü hizmetin yapılması ve yaptırılması görevi ve yetkisi orman idaresine verilmiştir. Aynı madde ile orman yangınlarıyla mücadelede gönüllülerden de faydalanılabileceği hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda çıkarılan yönetmelik ile orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesinde görevli memurlarla mükelleflerin görecekleri görev ve hizmetler belirlenmiştir. İlgili mevzuata göre, yangın çıktığında kimlerin yangın söndürmeye iştirak edeceği, yangının genişleme ihtimalleri ve diğer tüm teknik hususlar, orman teşkilatınca alanında uzman ekiplerle belirlenir ve çalışmalar koordine edilir. Yangına müdahale edilirken, kişilerin can ve mal güvenliğine zarar gelmeyecek önlemler alınır. Bu önlemler alınırken orman teşkilatının ve itfaiyenin görevini yapmadığı, ihmal ettiği, böylece ormanın yanmasının beklendiği ithamlarında bulunmak, kamunun yanlış bilgilendirilmesine ve yönlendirilmesine sebebiyet vermekte, personelin moral ve motivasyonunu düşürmekte, kamuoyu nezdinde ilgili personel ve kurumlarımıza duyulan güveni sarsmaktadır."

2 yıl önce

Yasin Aktay, Ümit Özdağ hakkında suç duyurusunda bulundu

Aktay'ın avukatı Burhanettin Sevencan tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Aktay'ın bir internet sitesine verdiği, "Suriyelilerin insani sığınmacı olarak ülkeden gönderilmesinin teknik ve hukuki olarak kolay olmadığı" yönündeki açıklamalarına ilişkin Özdağ'ın, sosyal medya paylaşımı ile "iftira attığı, hakaret ettiği, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ederek Aktay'ı hedef gösterdiği" öne sürüldü. Dilekçede Özdağ'ın paylaşımıyla, "konuya kendi perspektifinden bakmayan kişileri küçük düşürücü, aşağılayıcı ve suçlayıcı ifadeler kullandığı", "Aktay'ı ideolojik hassasiyetleri yüksek bir kesime açıkça hedef gösterdiği" savunuldu. Ümit Özdağ'ın, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı, eylemlerinin "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" ve "hakaret" suçunu oluşturduğu ileri sürülen dilekçede, bu nedenle belirtilen suçlardan tahkikat yapılması istendi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10